Türk Ceza Kanununda Kuru Sıkı silahlarla ilgili herhangi bir hüküm yoktur. 6136 sayılı "Ateşli Silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında Kanun" ise, silahı gerçek anlamda tarif etmemiştir.
Dolayısıyla şu an Türkiye'de hiç bir kanunda kuru sıkı silah satılması ve taşınması yasaklanmış değildir. Aykırı hareket edenler suç işlemektedirler. Bu ülkede önüne gelenin kendini kanunların önünde görmesi son derece yanlıştır.İster beğenelim ister beğenmeyelim bu ülkenin kanunlarına uymak zorundayız. Şu an bu ülkenin kanunlarına göre Kuru sıkı silahınızı rahatlıkla taşıya bilirsiniz. Ancak bu demek değildirki kuru silahınızla gidin meskün mahalde ateş edin. Böyle bir şey yapılırsa yapan, suçlu durumuna düşer. Kuru sıkı tabancanızı, sadece sizi gasp etmeye, kaçırmaya, kendinize veya ailenize bir saldırı esnasında, işyerinizi veya evinizi soymaya kalkışanlara karşı nefsii müdafa olarak korkutma amaçlı kullanabilirsiniz. Doğru zamanda ve doğru bir şeklide kullandığınız kuru sıkı silahınız sizin kurtarıcınız olabilir.
Yargıtay'ın kuru sıkı silahı gerçek tabancadan saymadığına ilişkin kararı aşağıda sunuyoruz.
Yargıtay Kuru Sıkı Tabancayı Silahtan Saymadı!
Yargıtay 8.Ceza Dairesi, kuru sıkı tabancaların silah kategorisinde olmadığını bildirdi. Yargıtay, meskun mahalde havaya kuru sıkı tabanca ile ateş eden şahsa verilen 5 aylık cezayı bozarak, korku ve panik yaratacak şekilde ateş etmenin oluşmadığına karar verdi.
Yargıtay 8.Ceza Dairesi, 22 Şubat 2007'de yaptığı toplantıda Devrek Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği 5 aylık cezaya ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı kanun lehine bozma talebini görüştü.
Devrek'te meskun mahalde havaya ateş eden şahıs, Devrek Asliye Ceza Mahkemesi tarafından "Genel güvenliği kasten tehlikeye sokmaktan" 5 ay hapis cezası ile cezalandırılarak, aldığı bu cezası ertelendi. Magandanın meskun mahal dahilinde kişiler üzerinde korku, kaygı ve panik yaratacak tarzda kurusıkı tabanca ile havaya ateş etmek şeklinde kabul edilen eylemi nedeniyle verilen cezası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun lehine bozma kapsamında temyiz edildi.
Yargıtay Başsavcılığı başvurusunda, eski TCK'nın 264/7 ve yeni TCK'nın 170/1-c maddesinde tanımlanan, "içinde silah öğesi bulunan suç tipine uygun bulunmadığından, korku kaygı veya panik yaratacak şekilde ateş etme eyleminin oluşmayacağı gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğini" bildirdi.
Yargıtay 8.Ceza Dairesi başvuruyu görüşerek şu kararı verdi:
"Silah niteliğinde bulunmayan kurusıkı tabanca ile havaya ateş etme eyleminin 765 sayılı TCK'nın 264/7 ve 5237 sayılı TCK'nın 170/1-c madde ve fıkrasında tanımlanan, içinde silah ögesi bulunan suç tipine uygun bulunmadığı açıklanmıştır. Bu nedenle, Devrek Asliye Ceza Mahkemesinin 29/03/2006 gün ve 2005/247 esas, 2006/114 sayılı kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309.maddesi uyarınca kanun yararına (Bozulmasına), ortadan kaldırılmasına, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 22.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi."
